Müzik Sistemim_2016 -

Sistemimde şu geçtiğimiz 4-5 sene zarfında epey bir değişiklik ve eklemeler oldu, ve sanırım nihayet uzunca yıllar değiştirmeyeceğim bir "setup" oluşturmuş durumdayım.

Önceki yazılarımı takip edenler uzun seneler sıkılmadan kullandığım bileşenlerimi hatırlarlar. 96'lı yıllardan bu yana büyük bir keyifle kullandığım Technics SA-TX50 AVR'mi ve Eltax hoparlörlerimi TV odamıza aldım.

Kısaca şu anki bileşenleri sıralayayım;

Ana Bileşenler:
- Amplifikatör : Muses SE102A Single-Ended Class A 
 (Lambalar : 2 adet Sürücü -Tungsol 6SL7, 2 adet Çıkış - Mullard 6L6 / Nos Ultron 6L6 dönüşümlü olarak )
- Pikap : Thorens TD-309 (mat kırmızı) / Thorens TP92 kol ve Zyx R-100 FS Fuji H / MC kafa ile,
- Pikap Katı : Graham Slee Reflex C/PSU1 üst sınıf güç kaynağı ile,
- Streamer/DAC : Pro-Ject Stream Box RS
- CD Oynatıcı : Pro-Ject CD Box RS
- Pro-Ject Streamer Box RS ve CD Box RS için güç kaynağı : Pro-Ject Power Box RS Uni 4-way
- Hoparlör : Raf tipi Epos Elan 15 (gül ağacı kaplamalı)

Kablolar :
- Pikap > Pikap katı arası : Transparent Premium Serisi - Ultra Phono RCA (1m)
- Pikap katı > Ampli arası : Transparent Premium Serisi - Ultra RCA (1m)
- Streamer/DAC > Ampli arası : Black Rhodium Phantom DCT++ Crystal Sound (1m)
- CD Oynatıcı > DAC arası : Oyaide DR-510 Co-axial (0,70m)
- Hoparlör Kablosu : Transparent  Premium Serisi - Music Wave Plus (2,4m)
- Hoparlör Bi-wire Jumper : T-14 hoparlör kablosu
- Ampli güç kablosu :  Wireworld Electra (1,5m)
- Pro-Ject Power Box RS Uni 4-way güç kablosu : Isotek Elite (1,7m)

Yardımcı Donanımlar :
- Korman Akustik, KA-RAF, sistem için raf; masif cevizden yapılmış alüminyum ile güçlendirilmiş,
- Korman Akustik, KA-SS, Hoparlör Standı; 5000 seri ve 7075 seri alüminyumdan üretilmiş, özel üretim, bilya sistemli stand. (Tek ayak ağırlığı 15 kilo.)
- Pikap standı, pikaptan birebir kalıp çıkartılarak 4cm kalınlığında masif meşe ağacından, 3 adet spike ile,
- Amplifikatör, Streamer ve CD oytatıcı standları. MDF, siyah ipek mat, spike ile,
- Korman Akustik, KA-EL Kablo Kaldıraçları

Pikap Yardımcı Donanımları :
- Thorens, Sıkıştırılmış kauçuk ve mantar parçacıklarından üretilmiş plato örtüsü (mat)
- Korman Akustik, KA-W Plak Üstü Dengeleyici  525gr
- Vinyl Precision,  pikap iğnesi için izleme gücü terazisi
- Millenium, Pikap kolu ve kafa ayarı için ölçekli akrilik blok
- Thorens, minyatür su terazisi
- Thorens, komple temizlik seti (kadife yüzeyli temizleyici, iletken karbon kıllı fırça, iğne ıslak temizlik fırçası)
- Mobile Fidelity, plak ıslak temizlik fırçası
- Mobile Fidelity, antistatik plak iç kağıdı
- Spin-Clean plak yıkama aparatı

Kule tipi Eltax'ları salondan çıkardıktan sonra, Muses amfiyle uyumlu olacak, hassasiyeti daha yüksek hoparlör arayışına girdim. Kule tipi hoparlörler her ne kadar heybetleri ile daha güçlü ses verecek izlenimi yaratsa da, aslında işin esası hiç de öyle değildir(miş). Hoparlörleri konumlandıracağınız alanın/odanın büyüklüğü seçimde büyük önem arz etmektedir. Metrekare olarak kule hoparlörlerine küçük gelecek bir alana bu dev kuleleri yerleştirdiğinizde, dinleti mesafenizin de yeterli mesafede olmadığında, kule hoparlörleri, ses patlamalarıyla ciddi hayal kırıklığı yaşatacaktır sizlere. Ancak tersini düşündüğünüzde ise, raf tipi hoparlörleri, hem küçük alanlarda iyi netice verir hem de geniş alanlarda sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ebat olarak büyük hoparlör daha iyidir psikolojisine girmemenizi tavsiye ederim. İkinci bir yanılsama da, yükselteç ve hoparlör gücünün ne kadar yüksek ise o kadar iyi ve güçlü (muhteşem!) ses alırım düşüncesidir. İş aslında birbiriyle uyumlu bileşenleri kullanmakta yatar. Çıkış gücü yüksek (80-120W) olan bir yükselteciniz var ise, hassasiyeti düşük, mesela 88dB, ve 80-100W gücünde bir hoparlör yeterli olacaktır. Çıkış gücü düşük bir yükselteç kullanıyorsanız, mesela 2-10W, bu durumda hassasiyeti yüksek bir hoparlör seçmeniz, daha sağlıklı netice almanızı sağlayacaktır, yani 90dB ve üzeri. Bendeki Muses yükselteç lambalı A sınıfı bir yükselteç ve kanal başı 8-10W çıkış gücüne sahip. AVR ile kullandığım Eltax hoparlörleri bir süre bu yükselteçle kullandım. Eltax'lar 88dB ve 120W gücünde hoparlörler. Kötü müydü, elbette hayır. Mutlu mesut dinledim müziklerimi. Ama şu anki Elan'larla kıyaslamam gerekirse, Epos Elan 15 kat kat fark attı diyebilirim. Elan 15, raf tipi bir hoparlör, 90dB hassasiyette ve 120W'a kadar çıkış gücüne sahip yükselteçlerle uyumlu bir hoparlör. Görünüşlerine baktığınızda kulelerin daha verimli olacağı izlenimine kapılabilir insan ancak dinlediğinizde, yükselteç ile hoparlör uyumunun ne denli önemli olduğunu anlıyorsunuz.

Eltax'larımla mukayese ettiğimde ise çok şaşırdım. Elan'ları dinledikten sonra, yıllarca şikayet etmediğim hoparlörlerimin zaaflarını gördüm. Zaten iş zaafları görene kadar. Eğer görmüyorsanız derdiniz yok demek, aynen devam :) İlk denemelerimde en belirgin farkı TACET'in Mozart / Serenade plağında fark ettim. TACET kayıtlarının yorum/yorumcuları benden yüksek puan almasa da, kayıt ve plak baskı kalitesi on numaradır diyebilirim. Bu plağı seçmemin nedeni de biraz bu oldu. İlk önce Eltax'ları bağladım, bir sıkıntı yok gibiydi. Ancak sisteme Elan'ları bağladığımda, orkestra büyüdü, 3-5 keman çalıyormuş sanki de, 10-15 keman oluverdi birden, hacım arttı ve belirginleşti. Kısacası Elan 15 iyi bir seçim oldu benim için. Elan 15'leri uzun bir süre üzerinde çalıştığım standlarla kullanıyorum. Önceleri Atacama ayakları kullanıyordum. Hoparlör stand önemine ileriki yayınlarda değineceğim. 


Epeyce uzun yıllar Technics AVR ve Eltax'ları kullandım ve hiç şikayet etmedim. Emektarlar şimdi TV odamızda ve alındığından bu yana ilk defa televizyon bağlanmış durumdalar. Gümbür gümbür film/dizi izlemek epey keyifliymiş bu arada :) Diyeceğim şudur ki, 20 yıl sonra pey der pey yavaş yavaş yaptığım değişiklikler sonrasında, mevcut sistemi, eğer ki bir arıza olmazsa, değiştirmeyi hiç düşünmüyorum. Zaman içerisinde amfide lamba denemeleri (ki bu alem de muazzam keyifli görünüyor), ufak dokunuşlar gibi parçalar değişecektir elbette, ama genel anlamda söyleyebilirim ki herşey yerli yerinde ve çok memnunum. Klasik bir söz olacak ama, bu işin sonu yok, üst kategori, uç cihazlar, uçuk fiyatlar vs, elbette ki var, ama yetinmeyi, daha doğrusu ne istediğinin farkına varmayı bilmeli insan, anlamalı duracağı yeri. Onu dene bunu dene, hangisi daha iyi, şu kablo, bu hoparlör işlerine girmeden, arzu ettiğim ve bulduğum mutluluğu ve huzurla müzik dinleme keyfini kaybetmeye hiç mi hiç niyetim yok.
Önemli bir konu daha var. Dinleti yaptığınız alanın akustik düzeni. Bu konu da epey teferruatlı görünüyor. Ama birkaç cümleyle akustik düzenlemenin önemini anlat derseniz şunu söylerim;
Akustik düzenleme yapılmamış bir odada pahalı bileşenlerle arzu ettiğiniz tatmin edici sese ulaşamayabilirsiniz. Bir eksiklik var olmuyor deyip kablo, hoparlör vs değişikliklerine gidersiniz durursunuz. Ancak düzenleme yapılmış bir odada, onbinlerce dolar harcamadan orta segment bir sistemle çok ama çok büyük bir keyifle müziklerinizi dinleyebilirsiniz.

Bir sonraki yayında fotoğrafları detaylıca paylaşacağım.


Sevgiler

erkan









Hiç yorum yok: